HIZLI KİLO VERME GARANTİSİ, HK PERFORMANS HIZLI KİLO VERME BAŞARILARI

“Hem kilo hem de işsiz olmak aile yaşantımı, eşim ve çocuklarla ilişkimi olumsuz etkiledi. Çok agresif ve hoşgörüsüz, mutsuz depresif bir hal almış ve hatta psikiyatriste gidip bir süre prozac dahi kullanmıştım. İlaç sayesinde her ne kadar daha sakin ve sabırlı olsam da yine de isteksiz, enerjisizdim. Zaman zaman ne iyi bir anne, ne iyi bir eş, ne iyi bir ev kadını ne de iyi bir iş kadını olamadım diye düşünmekten kendimi alamıyor, daha da çekilmez hale geliyordum. Hatta küçük kızım bana ‘bağıran anne’ diyordu. Son zamanlarda da ‘şişman anne’ demeye başladı. Kısacası bu görüntümden fazlasıyla rahatsızım, tüm yaşantımı olumsuz anlamda etkiledi. En kısa zamanda 50-55kg’a düşüp, bir an önce tekrar iş başvurularında bulunup bir işe girerek eski mutlu günlerime dönmek istiyorum. Umarım bu konuda bana hızlı bir şekilde yardımcı olursunuz. Şimdiden teşekkür ederim.”

HK Performans sizi hayal ettiğiniz kiloya kavuşturarak, ömür boyu ideal kiloda kalmanız için ihtiyacınız olan tüm bilgileri belleğinize kaydeder. Sağlıklı, kalıcı ve hızlı zayıflamak istiyorsanız bu sistemi mutlaka değerlendirin. Sistemde zayıflayanlara bir göz atmak ister misiniz?

HK PERFORMANS FACEBOOK SAYFASINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ.

 

hızlı kilo verme, hızlı kilo verme yöntemi, hızlı kilo verme sistemi, hızlı kilo verdiren yöntem, hızlı kilo verme garantisi, en hızlıkilo verme yöntemi, hızlı kilo verme diyetleri, hızlı kilo verme yorumları, hızlı kilo verme resimleri

“50 Gün Geçti ve Ben Bu Süre İçerisinde 18 Kilo Verdim.”

Bu yaşıma kadar hiçbirşeyin reklamını yapmadım, yapanları da kale almadım. “Heryerde olmak, hiçbiryerde olmamaktır.” felsefesi ile hareket ederek iki adımda bir gözüme sokulan reklamlara itibar etmedim hiç. Nitekim kilolarım 80’i aşınca ister istemez bu reklamlara da kaymaya başladı gözüm. Meğersem birindeymiş çözüm.

Kardeşimin başına gelenleri bilirim, o yüzdendir diyet listesi aramak gibi bir saçmalığa girmedim. Zaten bu yazıyı yazmamı isteyen de bizzat kardeşimdi. Geçenlerde buraya bir yazı da kendisi yazmış, akibinde bana okutarak “sıra sende” gibilerinden bir imada bulunmuştu. Ortalık çorbaya dönmüşse eğer benim de tuzum olsun diyerek gelin ben de zayıflama hikayemi anlatayım sizlere.

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki burada kimseye bir diyet listesi verecek değilim. Tasvip etmediğim şeyi başkalarına önerecek kadar insandışı bir varlık değilim çünkü. Yine de bu konuda şunu söyleyeyim; Diye listesi adı altında bir kağıt parçasından kalıcı zayıflama medeti umanlar, etrafta neden bu kadar çok kilolu insan var diye hiç düşündünüz mü? Diyet kalıcı zayıflatır mı? Tabi ki hayır! Kim ömrü boyunca bir diyet listesini devamlı uygulayabilir ki, böyle bir iradeyi ancak insanüstü bir varlıkta hayal edebilirim. Bir şişip bir incelen ünlüler diyet listelerinin aynası değil mi sizce de? Bu ünlülerin hangisi zayıf kalmayı başarabiliyor? Hem siz sanıyorsunuz ki bu ünlüler yalnızca bu diyet listelerine bağlı kalarak zayıflıyorlar. Bu, işin sadece reklama çevrilen tarafı. Halbuki olayın arka planında kimbilir hangi hareketler, hangi cerrahi operasyonlar, yağ aldırmalar falan var. Devir reklam devri olunca biz de böyle her şeye kanarız anca!

Neyse gelelim benim zayıflama hikayeme: 87 kilo olunca “Aman Allah’ım, sana geliyorum!” dedim elimde olmadan. Annemin “ Sen bu gidişle evde kalırsın” diye söylenmeleri biryana ben harbiden evde kalmıştım! Yaşıtlarım gözümün önünde yuvalarından uçup giderken ben annemin dizinin dibinde balon gibi şişmeyi seçmiştim! Nihayetinde annemin tepemin tasını attırdığı bir gün internet başındayken arama motoruna aynen şöyle yazıvermiştim: “Yahu bu insanlar gerçekten nasıl zayıflıyor!” Merak ediyordum, kalıcı zayıflama diye bir şey var mıydı? Çok aradım çook… Bulduğum onlarca yöntem, ilaç vs hakkında yaptığım geniş çaplı araştırmadan sonra eleye eleye tek bir yöntem kaldı avucumda. Fazlaca duymadığım birşeydi o zamanlar. Kilobekçisi kavramıyla ilk karşılaştığımda aklıma “hayalet avcıları” gibi birşey geldi açıkçası! Ama ilk defa kelimenin tam anlamıyla yanıldım! www.vucudunsifresi’ne girdiğim garanti zayıflamagünden buyana 50 gün geçti ve ben bu süre içerisinde 18 kilo verdim. Hedefim 55’e inmek. Bu tempoyla bunu başaracağımdan eminim. Hani diyeceğim şu ki; Beni soyup soğana çevirmediler burada,  yaptığım ödemenin hakkını alıyorsam, yani kalıcı zayıflıyorsam bu en büyük kanıt değil mi?

Bırakın diyet listeleriyle kendinizi kandırmayı, umutlarınızı köreltmeyi de tek seferde kurtulun siz de kilolarınızdan. Belki bana da dua edersiniz de evde kalmamJ

Sanırım fazla uzattım, e Karadeniz insanı konuşkan olur derler. Olsun o kadar, bir de huzurluyum ki bugün değmeyin keyfimeJ Kaç haftadır fermuarını çekebilmek için savaş açtığım elbisem bugün şıp diye giriverdi üzerime.

Ben bu yazıyı yazarken annem hala laf sokuyor yandan. Kalmışım bilgisayar başında! Yoksa netten koca mı arıyormuşum! İlahi anne ben evlenip gitsem en çok üzülen sen olursun.

Başarısını bu güne kadar yüzlerce üyede , farklı üyelik seçeneklerinde kanıtlamış bir anlayış. Zayıflama sistemini incelemek için TIKLAYINIZ.

————————————————————————————————————–

Zayıflama diyetleri konusunda aradığınız her şeyi bu sitede bulabilirsiniz. Zayıflama diyetleri ile zayıflayanlar, en etkili zayıflama diyetleri, en hızlı zayıflama diyetleri, zayıflayanların kullandığı diyetler, zayıflama diyet başarıları ve zayıflama diyetleri konusunda her şey bu sitede. Siz de diyetle zayıflamayı düşünüyorsanız, hangi diyeti denemeniz gerektiğini bu siteden öğrenebilirsiniz.

HIZLI KİLO VERMEK İSTEYENLERE BÜYÜK TUZAK, SÖZDE BİLİM ADAMLARI NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?

Fazla kiloları tarihe gömecek buluş!

 YENİ TREND FORMÜL!

Bilim adamlarının son keşfi; “ OTURURKEN KİLO VERMEYİ SAĞLAMAK”

 

13 Ocak 2012 Cuma günü Haber ajanslarına düşen ve tüm gazete ve dergilerde yayınlanan haber aynen şu şekildedir;

Fazla kiloları tarihe gömecek buluş!

Bilim insanlarının son keşfi otururken kilo vermeyi sağlayacak…

ABD’li uzmanlar, vücuda verilen irisin adlı hormonun otururken bile kilo verdirip kas yapmayı sağladığını buldu. Yan etkisi olmayan hormon yakında ilaca dönüşecek.

OMDER diyorki ;  “Aman neyin üzerine oturduğunuza dikkat edin!…”

-13 Ocak 2012 Cuma, İçimizde nostaljik bir ürperme yaşıyoruz, tuhaf kötü bir şeyler olmak zorunda ya hem ayın 13’ü hem de günlerden Cuma. Her neyse tüm kilolu ve obezlerin ‘Ne muhteşem’ diye yorumlayabileceği bir haber düştü önüme, aman Allah’ım önce tam değerlendiremedim ama yine de haberdeki ‘uğursuzluk’ yoğunluğunu değerlendirmem çok zaman almadı!-  Konu aslında tanıdık idi…

Sözde Bilim Adamları’ Neye veya Kimlere hizmet ediyorlar?

Bunu daha derinden inceleyelim!

Kendince buluşlarıyla, insanları tutsakları haline getirme çabasında oldukları izlenimi veren Bilim adamları nereye koşuyorlar!  Neye hizmet ediyorlar, kimler tarafından yönlendiriliyorlar?           

Obezlere, öyle keyif yaparcasına uzanırken, verecekler hapı, zayıflatacaklar! Herkes huzura erecek! Dayanakları, insanların PGC1-alfa protein bileşenlerinde bulunmakta olan İRİSİN adı verilen hormon. Özellikle kas hücrelerinde bu hormonun salgılanmasını sağlayan FNDC5 adı verilen bir kimyasal, protein bileşenlerinde mevcutmuş. Hem de hiçbir yan etkisi yokmuş! Ne müthiş bir tespit ama… Tabii ki deneyler şimdilik fareler üzerinde yapılmış ve tasvir edilen şey, aynı etkinin insanlarda da olması yönünde…

2000’li yıllardan bu yana benzer yüzlerce haber okuduk hep birlikte; ne geni kaldı keşfedilmeyen ne de %100 etkisine inanılan ve insanlığı kilodan ve beraberinde davet ettiği hastalıklardan kesin koruyan buluşları… Bu güne kadar benzer yüzlerce haber okumadık mı? Hepsi çözüm yerine belli bir amaç için hazırlanmış ve insanı beklenti içinde bırakıp kendi potansiyelini kullanmamayı teşvik etmek üzerine planlı, programlı haberler değil mi sizce?

Hep fareler üzerinde, bazen biraz değişiklik olsun diye de maymunlarda! Ama hiçbir zaman farelerde alınan %100 sonucun 1/1000’i bile insanlara yansıyamadı!  Yansıyamayacak da…  Bu bir aritmetik mantığı içinde asla sonuçlanamaz! İnsanlar; özlem duydukları, oturdukları yerde kilo verdiren kapsüllere hiçbir zaman erişemeyecekler. Ne bugün ne yarın bu asla mümkün değildir! Herkes bunu çok kesin bilmeli…

Bu tür yanlış haberlerin 3 temel etkisi vardır;

  1. Amerika’da ki 300’lük 500’ lükler’in tek  sebebi bu tür haberlerdir. Dünyanın hızla şişmanlamasının da çözüm yollarının tıkanmasının da…
  2. Tıbben bu tek başına mümkün olmaz,  mümkün olduğu hallerde daha hızlı yaşlanma daha hızlı ölüm mutlaktır, kaçınılmazdır!
  3. Sistematik ve bilinçle oluşturulmaya çalışılan kölelik düzeninin bir parçasıdır.

Umut tacirliği görevini ekipler şeklinde üstlenen bilim adamları; paralı, iyi görünümlü kötü adamlara uşaklık yapıyorlar. Bu isterse Harvard’a kadar dayansın, fonlardan desteklenen bu ‘bilimsel’ çalışmaların maddi kaynakları veya devlet destekli sektör inisiyatifine bahşedilen onaylar, insanların denek olarak muamele görmesine ve bireysel ‘içten sürekli tükenme psikolojisinden’ toplumsal rehavet psikolojisine’ sürüklemeye hizmet eden ve spekülasyon olmaktan ileriye gidemeyecek çıkışlardır.

İşin ‘Türkçe açıklaması’ – Henüz kesin çözüm olamadı şimdiye dek. Ama çok umutluyuz!

Yani laf olsun torba dolsun. İnsan asla farelerin, maymunların üzerinde yapılan deneysel çalışmalarda ulaşılan somut sonuçlara paralel anlamda sonuç vermeyecektir! Çünkü insan her şeyden önemlisi bir makine veya robot değildir. Maneviyatı, ruhsal dünyası ve içsel yansımaları ile mükemmel bir varlıktır. Ayrıca ‘Hak’ buna uyumlu yaratmadı insanı…

Çünkü insan; psikolojisi ile asırlarca yatağında akan suya, milyonda bir ihtimal görülemeyecek değişimleri, ‘standart bilimsel yaklaşımlarla’ açıklanamayacak boyutta, farklı bir yön verebilecek gücü, kompleks etkileşimlerle üretebilir. Bu yaklaşımı biz her boyutta yaşıyoruz ama görmek, algılamak, çıkarımlarda bulunmak, ‘küresel ekonomiye’ ters geliyor.

Amerika’daki 300-500 kilolara ulaşan “yarı insan” varlıkların bu hale geliş sebeplerinden en önemlisi bu tarzda üretilen haberlerin yalan gölgelerine sığınma saflıkları ve rehavetidir. İnsanları önce bedenen, ardından da zaten iç içe ‘şartlanma psikolojileri’ ile teslim alma hedefini güden ve nihai olarak da sistematik modern köleliğe uzanan bu girişimler, obezitenin son on yıl gibi kısa bir sürede Dünyada ve özellikle de Türkiye’de neden iki katına ulaştığını açıklamaktadır.

Sonuçta da her şeyde olduğu gibi işi manipülasyonlar kurtarıyor.  Yalanla… ve gerçeklerden-çözümden çok uzak, insani olmayan yaklaşımlarla umut tacirliği yapılıyorDaha fazla tükettirmek, daha fazla sorgulamamak ve daha fazla insani değerlerden uzaklaştırmak için….Yani bilinçli bir sistematik kölelik döngüsünü oluşturma yolunda çok nadir de olsa insan olma erdemiyle bireysel inisiyatif üstlenenlere de bunun ‘gereksiz ve anlamsız’ olduğunun vurgusunu yapmakta.

Bir yerde de verilmekte olan veya verilecek çabaların, ilacın piyasaya sunulacağı süreç olarak telaffuz edilen iki yıl süre sonrasında boşuna verilen eziyetli özveriler olduğu ima edilmekte!

Üstün Performanslarda değişmez prensiplerden biri şudur ki; vücudumuzdaki tüm sistemlere ait her bir hücre ancak gerekli doğal yaşamsal altyapı desteği ve antrene edilmesi süresince verimini geliştirir veya devam ettirebilir. Dışarıdan kapsüllerle veya enjekte yolu ile verilecek desteklerin ne mutlak etkisi, ne kalıcılığı ve ne de yan etkisiz olması asla muhtemel değildir…

Bu gerçekleri bilen biliyor ve insanın gözünün içine bakarak yalan yanlış ifadeler kullanılıyor!

Ama kesin bir gerçek daha var ki, o da şu: İşler inanın hiç de iyi gitmiyor! Küresel krizler, küresel hastalıklar, küresel bunalımlar… Dünya çok küçüldü bayanlar, beyler; Kimin, kime ne için ve hangi koşullarla çalıştığı artık çok açık veya çok kapalı. Bu her birimizin birikim ve dürüstlüğüne bağlı yorumlanabilir…

Ama bireysel mutlak bir inisiyatif üstlenmemiz gereken koşullar daha açık ortaya konamaz! İnsanların sistemli şekilde ekonomik kökenli köleleştirilmesi yönünde, gerekli bir atılımdan başka bir yaklaşım değil bu tarz haberler. Muhtaç olduğumuz kudret artık asil kanımızda değil, yaratanımızın bize bahşettiği düşünce üreten aklımızdadır. Lütfen aklımızı en değerli hazinemiz olarak koruyalım, bu tür haberlerdeki virüslerle düşünme ve sorgulamadan inanma kolaycılığında tüm geleceğimizi birilerinin yönlendirmesi ile köleleştirmeyelim… Nefsimizle ve gösterebileceğimiz yapıcı tepkilerle ve en önemlisi de insan olma onurumuzla.   İnanın en aciz görünenimiz bile buna temelde muktedirdir!

Çünkü biz hayvan değiliz! İnsanız… Kendini hayvan olarak gören ve aynı etkiyi alacağını düşünen herkes, bu tür haberlere umut bağlayarak, kendi özünden istediği kadar uzaklaşabilir… İstenen de bu zaten…

İnsanlar bilimle de uğraşsa veya özellikle de bilimle uğraşırken, neyi neden ve neye rağmen yapmaya kalkıştığının sorumluluğunu gerçekten üstlenmeli.

zayıflama teknikleriZaman içinde aldığımız titri’leri kişiye ve konuma göre değişen fiyatlarla, maddi değerler uğruna satmayalım! Bilimsel gerçekler yerine,  size söyletilmek istenileni sahiplenerek insanlığa ihanet etmeyelim… Bilim İnsanı; her şeyden önce insan olma erdeminden uzaklaşmadan, yapılan açıklamaların toplumsal etkilerini ve gelecek etkilerini düşünerek, akıl ve mantıksal süzgeçten geçirerek, özellikle OBEZİTE VE ZAYIFLAMA gibi çok yönlü kompleks bir konu için, hayvanlarda alınan sonuçları aynı derecede insanlarda beklememelidir. Aksini düşünmek ve insanı fare veya maymunlardan ayırt edememek bilim insanlarına koca bir yüktür, bu konuda diretenlerin kendi özüne dönmelerini tavsiye ederiz.

Bu konuları tetikleyen bilim insanları olarak sizler, ancak açıklamalarınız kadar insansınız…

OBEZİTE İLE MÜCADELE DERNEĞİ

Halil KARGULU

Psikolog & Üstün performans Uzmanı

Semir BERBER

Başarısını bu güne kadar yüzlerce üyede , farklı üyelik seçeneklerinde kanıtlamış bir anlayış. Zayıflama sistemini incelemek için TIKLAYINIZ.

————————————————————————————————————–

Zayıflama diyetleri konusunda aradığınız her şeyi bu sitede bulabilirsiniz. Zayıflama diyetleri ile zayıflayanlar, en etkili zayıflama diyetleri, en hızlı zayıflama diyetleri, zayıflayanların kullandığı diyetler, zayıflama diyet başarıları ve zayıflama diyetleri konusunda her şey bu sitede. Siz de diyetle zayıflamayı düşünüyorsanız, hangi diyeti denemeniz gerektiğini bu siteden öğrenebilirsiniz.