Tam 55 kg Zayıfladım… ama yetmez toplam 75 Kg. zayıflamak için yola devam…KALORİLİ DÜŞÜNCELER VE ZAYIFLAMA ÇEMBERİ HAKKINDA

KALORİLİ DÜŞÜNCELER VE ZAYIFLAMA ÇEMBERİ HAKKINDA
Şöyle bir geriye doğru baktığımda, kilo verme mücadelesi sırasında ne kadar yanlış varsa yaptığımı; yapılması gerekenleri ise görmezden geldiğimi gözlemliyorum. Web tabanlı Zayıflama Okulu-Kilobekciliğinde; Kilobekçimle henüz bir haftayı geride bıraktık. Vücudun şifresi web sitesiyle tanışıklığım ise 1 ay ya var ya yok. Fakat bu süre içerisinde okuduğum makaleler ve başarı hikâyeleri bana o kadar çok şey kazandırdı ki… Çünkü ben yıllarca kalori hesabı yaparak zayıflayabileceğimi düşünmüşüm. Psikolojimi bozan kalori hesapları beni daha çok yemeye teşvik ederken; pazartesi başlayan diyetlere cuma günü son vermiş, hafta sonu ise elime ne geçerse, önüme ne gelirse yiyerek bir sonraki diyet tarihini belirlemişim.
Evet, kalori hesabı yaptığınızda özgür değilsiniz. Nasıl ki bir anne, çocuğuna “bak evladım şöyle yapma, sus konuşma, hızlı koşma, otur kalkma” dediğinde çocuk bunların aksini inatla yapıyorsa; zihin de özgürlüklerin kısıtlanmasına tepki veriyor. Zihnimiz tıpkı yaramaz bir çocuk gibi. Oysaki anne, çocuğuna neden susması, koşmaması, oturması gerektiğini anlatsa çocuk böyle bir tepki vermekten uzak olacaktı. İşte bizler de diyet yapmadan, hayattan kopmadan, zihin terbiyesi ile tercihlerimizden keyif alarak ideal kiloya erişebileceğimizi HK Performans sayesinde öğrendik. 1 ay öncesine kadar “Vücut Kimyası Yönetimi”nden habersiz, negatif düşünceler içinde kiloma kilo eklerken; daha başlamadan yenilmeyi göze almış, ümitsiz, hedefe ulaşma hayalinden uzak bir zihnin açlığını görmeyecek kadar körmüş gözlerim.
“Akşam 8’den sonra bir şey yenmeyecek; günde üç öğün yanı sıra ara öğünler yapılacak; günde 3 litre su tüketilecek; peynir kibrit kutusu kadar olacak; pasta, börek, çörek, çerez vb gıdaların yanından bile geçilmeyecek” şeklindeki dayatmalar, zihinsel özgürlüğe ket vuran, zaten “kilo psikolojisi” ile yıpranmış kişiyi bunaltan eylemler olmaktan ileri gidemedi hayatımda.
Oysaki hedef bilinciyle gelişerek değişen, bütünü gören bir birey; önüne tabak tabak pasta, börek, çörek koysanız da miktar algısıyla hareket edecek tadına bakıp bırakacaktır. Veya keyifle “Yememe zevki”ni tadacak, kaybederken! kaybeden olmamak için zihne uygun sinyaller gönderilecek ve bu tip sınırlandırmalara da gerek kalmayacaktır. Tüm bunları tabii ki şimdi söyleyebiliyorum. Çünkü kimse bana bedensel, ruhsal ve beyinsel etkileşimden bahsetmemişti. Zihnimdeki kalorili düşüncelerin bana daha çok zarar vereceğini kimse öğretmemişti bana. “Şunu ye, ama bunu yeme, çünkü kalorisi şu kadar” diyerek vücudumu tanımama ve onu dinlememe engel olmuşlardı aksine. Suyu çiğneyerek içmenin, her türlü diyet yemeği ile birlikte internet listesi ve light ürünler kullanmaktan bana daha çok fayda sağlayacağını kimse söylememişti. Tercihlerimi doğru yapamamıştım.
Meğerki ben beynime ve bedenime format atmadan yola çıkmışım, yüzme öğrenmeden denize açılmışım. Bilinçli tercihler yapmaktan ve özgürlükten uzak kafesteki kuş olmuşum. Diyeti 15 günlük bir süreç olarak görüp zamanı doldurunca hayalime ihanet etmeye başlamışım. Mücadele edecek inancı, gücü yeteri kadar kendimde görmeyip, ringe havlu atmışım. İçimdeki potansiyeli, iradeyi ortaya çıkaracak bir Kilobekçim ( Gelişerek Değişim Uzmanım)  olmadığından, en küçük bir sarsıntıda yıkılıp pes etmişim. Zayıflamak istediğimi sürekli dile getirsem de, özümde bundan uzak kalmışım. Motivasyonum tam olmamış, ya da sekteye uğramış.
Kaybederek, kaybetmek kaderim olmuş. Bizi maddî ve manevî çökerten, yıkıma uğratan bu çarka bağımlı hale gelmiş; sektörde ne çıkmışsa onu alıp denemişim. Benim ve daha milyonlarca kişinin üzerinden, akla hayale sığmaz rakamlar kazanan “obez ve şişman avcıları”nın hırsı; her geçen gün artmış ben de bu oyunlara gelerek kendimi bu içinden çıkılmaz durumun içinde bulmuşum. Çözümsüzlükler içinde başarısızlıklarla yoğrulmuşum. “Şişir-indir” anlayışının gönüllü kölelerinin kervanında kandırılma bağımlısı bir hasta olarak 20 yıl can çekişmiş, bana hayat suyunu bağışlayacak bu sistemle karşılaşmayı beklemişim. Bizi zorunlu tüketime iten, yapay katkı maddeleri ve kimyasalları gözümüze gözümüze sokan tüketim ekonomisinin sinsi faaliyetlerini anlamamış ve onların zihnimi ele geçirmelerine seyirci kalmışım. Çok okumuş cahiller otobüsünün biletleri elimde, kendimi kurda teslim etmiş ve ondan beni hedefime götürecek yolun adresini vermesini beklemişim.
Şimdi biliyorum ki benim sorunum tamamen beslenme yöntemimle ilgili değil!!! Zayıflama çemberiyle, artık bütünü görebiliyorum. Hislerimi kontrol etmemin, stres yönetiminin ve değişim göstergelerini nasıl anlamlandırılması gerektiğini bilmenin, benim beslenme düzenimden 10 kat daha önemli olduğunu öğrendim. Önceden kalori hesabına tutsak kalıp “besin dışı enerji kaynakları”nın benim vücut kimyama etkisini bilmiyordum. Son alınan gıdanın beynim üzerindeki elektrokimyasal etkisini de hiç duymadığımdan, 100 kalori olduğunu düşünüp yediğim şeyin içindeki katkı maddeleri dolayısıyla daha çok acıkıp 100’lerce kalori almış ve bu büyük hatanın farkına varamamıştım.  “Su içsem yarıyor” deyip kalorili düşüncelerin şişirdiği bedenimi görmezden gelmiştim. “Ne olacak sadece bir bisküvi, ne kadar kalorisi olabilir ki” deyip yediğim şeyin beni sürüklediği “yapay açlık”tan kendimi kurtaramamış ve her seferinde “yapamıyorum” diyerek pes etmiştim.kalıcı zayıflama
Kısır bir döngünün içinde kandırılan, aşağılanan sömürülen bir birey olarak, sağlıklı zayıflamak için yapmam gereken şeylerin % 15’ini bile yapamamışım şimdiye kadar. Kilo vermek için her şeyi yaptığını düşünen ben, bir de baktım ki “zayıflama çemberi” içinde % 85’lik çok önemli dilimi görememişim. Neler mi yapmıştım zayıflamak için bugüne kadar?
Her türlü otu, kökü, bitkiyi denedim; diyet ve light ürünler kullandım; kimyasal haplara başvurdum; pasif jimnastik yaptım; spor salonlarına üye oldum; evim egzersiz aletinden geçilmiyor; vücuduma sözüm ona çok etkili kremler, jeller sürdüm; 3-5 günlük mucize detokslar, sayısız diyet listesi denedim. Uzmanların hazırladığı diyet listelerinden, internette çok kolay elimize geçen sıradan ya da tanınmış pek çok listeyi uyguladım. Kitaplığımın iki rafı zayıflama ve diyet kitaplarıyla dolu. Akupunktura da başvurdum. Peki ya sonuç? Her seferinde diyete başladığım kilodan çok daha fazla bir kiloya ulaştım. Hayal kırıklığına uğradım. Kendime olan güvenimi kaybettim. Ruhumda derin yaralar açıldı. Ama şimdi bakıyorum da ben gerçekten sağlıklı zayıflamak için çok daha önemli olan şeyleri ihmal etmişim. H.U.T (Hedefe uyumluluk teorisi), G.D.M (Gelişerek değişim modeli), K.K.K (Kesin kararlılık kavramı) bütün içinde % 25’lik dilimi oluştururken ben 20 yıldır “her şey” diye nitelendirdiğim % 8’e kısılıp kalmışım. Kendimi kandırmış, zihinsel bir köle olarak sömürü düzeninin bir oyuncağı olmuşum.

Açlık ve tokluğun midede değil, beyinde olduğunu şimdilerde anlıyorum. Eskiden duygusal açlıkla bedensel açlığı birbiriyle karıştırdığım için zaten tok olan bedenime gıda yüklüyor, ruhumdaki boşlukları görmüyor ve zihnimdeki zararlı düşünceleri özgür bırakıyormuşum. Bu durumda çok tok olan bir beden ve hep aç olan bir zihinle kısır bir döngüye mahkûm kalmışım. Ama artık inisiyatif bende ve kendimi diyetteymiş gibi hissetmiyorum. Gelişerek değişiyor, bedenim ve zihnimin özgürlüğünün tadını çıkarıyorum. Ben istersem olacağını biliyorum. Her diyete başladığımda kendini gösteren baş ağrılarımdan eser bile yok. Bedenim küçülürken, dünyam büyüyor, hayatım güzelleşiyor. Artık çözümsüzlüğün bir parçası değilim ve olmayacağım. Çünkü çemberin içinde, beni umutsuzluğa sürükleyen tuzakların dışındayım. Artık Pavlov’un köpeği değilim. Negatif şartlandırmalardan uzak, içimdeki gücün farkına varmış bir bireyim. Tüm olumsuz yaklaşımlar, gıda ve farma sektörünün aldatmacaları çemberime teğet geçiyor.
Sonuç olarak; dengesiz ve sağlıksız düşüncelere son vermek, obezite gerçeğine vurulabilecek en büyük darbedir. Türlü mazeretlere sığınarak kalorili düşünceler üreten zihinler için kesin çözüm, zihne atılacak format ve gelişerek değişimdir. Zararlı alışkanlıklarımızın ve düşüncelerimizin farkına varıp onları kabullenmek, algılarımızı açıp bütünü kavrayıp hedefe kilitlenmek, motive olup mücadele etmek, kilo problemini aşmamızı sağlayacak altın anahtarlardır. Ve tabii ki ulaşmak istediğimiz şeyi “gerçekten istemek”. Paul Coelho’nun şu sözü hiç aklımdan çıkmaz. “Bir şeyi gerçekten çok istediğinizde o şey Kâinatın Ruhu’nda hemencecik oluşur.” Hayallerimiz, gerçeklerimiz olsun dileklerimle…
 
Not: Yukarıda yazı  üyenin ilk  hafta içinde aldığı eğitimlerin soncu  yazılmış bir yazıdır.  1 haftalık değişim sonrası zaten altta çizelgede yazıldığı gibi gün gün değişimleri mevcuttur.
Toplam Program Günü
:
2 ay
Sıra
Tarih
Süre
Kilo
Bel
Basen
Göğüs
15.02.2012
(Başlangıç)
93 kg
114 cm
125 cm
110 cm
1
20.02.2012
1 . gün
88.9 kg
108 cm
120 cm
102 cm
2
21.02.2012
2 . gün
88.6 kg
104 cm
120 cm
101 cm
3
22.02.2012
3 . gün
88.3 kg
104 cm
119 cm
101 cm
4
23.02.2012
4 . gün
88.2 kg
104 cm
119 cm
101 cm
5
24.02.2012
5 . gün
87.8 kg
103 cm
118 cm
100 cm
6
25.02.2012
6 . gün
87.5 kg
103 cm
118 cm
100 cm
7
28.02.2012
9 . gün
86.4 kg
101 cm
116 cm
99 cm
8
02.03.2012
12 . gün
85.8 kg
101 cm
116 cm
98 cm
9
05.03.2012
15 . gün
10
08.03.2012
18 . gün
85.4 kg
101 cm
116 cm
98 cm
11
11.03.2012
21 . gün
12
14.03.2012
24 . gün
82 kg
97 cm
113 cm
95 cm
13
17.03.2012
27 . gün
82 kg
97 cm
113 cm
95 cm
14
20.03.2012
30 . gün
15
25.03.2012
35 . gün
81.7 kg
94 cm
112 cm
95 cm
16
30.03.2012
40 . gün
82.3 kg
94 cm
112 cm
95 cm
17
04.04.2012
45 . gün
81.3 kg
92 cm
109 cm
91 cm
18
09.04.2012
50 . gün
19
14.04.2012
55 . gün
20
19.04.2012
60 . gün
81.6 kg
92 cm
109 cm
91 cm
21
24.04.2012
65 . gün
80.5 kg
90 cm
107 cm
90 cm
22
29.04.2012
70 . gün
79.1 kg
89 cm
106 cm
90 cm
23
02.05.2012
Son 3 gün
24
03.05.2012
Son 2 gün
79.1 kg
89 cm
106 cm
90 cm
25
04.05.2012
Son 1 gün
İlk-Son Kilo ve cm Farkları
13,9 kg
25 cm
19 cm
20 cm
Toplam Başarı Oranı (V.A. %’ si)
14.95
21.93
15.20
18.18
GENEL DEĞERLENDİRME
Not:
2 ayda  25 cm Bel-Göbek  bölgesinden İncelme demek, Göz tartısı hesabına göre ve bilimsel bir veri olarak  tam 20.45 kg. zayıflamak demektir.   Yukarıdaki verileri bu  şekilde değerlendirebilirsiniz…  Üyenin Maddi imkanı elvermediği için devamını kendi şartlarında devam etmektedir.  Yakın zamanda bu bilinç ile “BEN İDEAL KİLOMDAYIM” dediği bir yazısını daha sizinle paylaşacağımızdan bizim hiç şüphemiz yok…
AÇIKLAMA Sağlıklı ve kalıcı Zayıflamak  ancak  GELİŞEREK  DEĞİŞİM sisteminde mümkündür.  Dünyada alternatifsiz tek  kalıcı zayıflama yöntemi HK performans üyeliklerinde yer alan Eğitim ve takip  sistemleridir. Gelişerek Değişim Zayıflama programlarıdır.Artık düşünme değil karar verme zamanı, Hızlı ve Kalıcı Zayıflamak İstiyorsanız, artık eyleme geçin ve size uygun üyelik seçeneği ile geleceğinizi kurtarın.
Sayfamızda bulunan zayıflayan insanların başarı hikayeleri 30-40 kg vermiş ve onlarca sayfa zayıflama başarı öyküleri yazmış üyelerin yorumlarını ilginç zayıflama hikayeleri ni ve başarılı kilo verme hikayeleri okuyarak neden bu istemde zayıflamanız gerektiğini bir kez daha düşünün.  Potansiyelinizdeki en hızlı kilo vermek için tek kalıcı  çözüm HK performans üyelikleridir.
HK Performans Eğitim danışmanlık Ltd.şti.

Zayıflama konusunda sağlıklı, hızlı ve  kalıcılığı sağlama oranları en yüksek veriler… ( 13 yaşından 63 yaşına kadar üye profili)

İncelemek için TIKLAYIN